hiç eskimiyorlar aslında. bir ara durmadan izlediğim müziklere birden yine denk geldiğimde öyle mutlu oluyorum ki. ve sonra o müziğin çevresini sarmalamış tüm anılar doluşuyor birden zihnime. mesela hava soğuk ve yağmurlu. yine korkunç bir istanbul trafiğindeyim ve sabahın sekizi. omuzum yağmurdan buz tutmuş cama yaslı. kafamı da yaslıyorum. daha da üşüyorum böyle o yüzden atkımı cam ile kafamın arasına koyuyorum. kulağımda işte bu playlist. oldukça insanı geren bir playlist bu çünkü bir korku oyununun soundtrackleri. korku oyununu hatırlatıyor bana. sonunu hatırlıyorum. gerçi birçok sonu olan bir oyun ama öyle herkes anlayamaz. ya da herkes bir oyundan etkilenmez. o oyunu oynamadığın ya da oynayan birini izlemediğin sürece ve ciddi bir zamanını bu oyuna harcamadığın sürece pek de etkisine giremezsin. o yüzden iki sene önce bu oyunu tekrar baştan izlemiştim. çünkü oyun oynamada hiç iyi değilim. bu müzikleri yüzden beni iki yıl önceye götürdü. her sabah aynı karanlıkta ve her akşam ay
Aklımdan ve kalbimden ellerime ulaşanlar...