Ana içeriğe atla

eskiden dinlediğim müzikler

 hiç eskimiyorlar aslında. bir ara durmadan izlediğim müziklere birden yine denk geldiğimde öyle mutlu oluyorum ki. ve sonra o müziğin çevresini sarmalamış tüm anılar doluşuyor birden zihnime. mesela hava soğuk ve yağmurlu. yine korkunç bir istanbul trafiğindeyim ve sabahın sekizi. omuzum yağmurdan buz tutmuş cama yaslı. kafamı da yaslıyorum. daha da üşüyorum böyle o yüzden atkımı cam ile kafamın arasına koyuyorum. kulağımda işte bu playlist. oldukça insanı geren bir playlist bu çünkü bir korku oyununun soundtrackleri. korku oyununu hatırlatıyor bana. sonunu hatırlıyorum. gerçi birçok sonu olan bir oyun ama öyle herkes anlayamaz. ya da herkes bir oyundan etkilenmez. o oyunu oynamadığın ya da oynayan birini izlemediğin sürece ve ciddi bir zamanını bu oyuna harcamadığın sürece pek de etkisine giremezsin. o yüzden iki sene önce bu oyunu tekrar baştan izlemiştim. çünkü oyun oynamada hiç iyi değilim. 

bu müzikleri yüzden beni iki yıl önceye götürdü. her sabah aynı karanlıkta ve her akşam aynı yorgunlukta kulağında bu playlist olur. sonra yine oyunun hikayesini hatırlarsın. çevrene bakarsın. camdan, otobüsün sebep olduğu sarsıntılar eşliğinde bayılmadığın o şehre ve insanlara bakarsın. ya da arabalara. sonuçta her şey yine de insanlardan dolayı değil mi gerçi.. trafiği sevmem dersin ama aslında ucunda insanlar vardır. gürültüyü sevmem dersin insanlar oradadır. her tarafa atılmış iğrenç çöpler görürsün ve tekrar nefret edersin bu şehirden ama aslında yine ve yine insanlardır arkasındaki. böyledir. insanları sevmezsin. 

dışarı çıkasın da gelmez bu yüzden. zaten yine yola saatlerini harcayacaksındır. geçen gün 5 saatten fazla süre trafikteydim. gidiş ve dönüş. okulda olduğum süre ise 5 saat falan. yani kurtarmıyor artık. kurtarmıyor. bu yüzden olabildiğince az evden çıkmak en iyisi gibi geliyor bana. çıkacaksam da yürüyerek gideyim istiyorum gideceğim yere. 

gerginliğe sebep olan playlist hala arkada çalıyor. bu kadar stres arasında daha sakinleştirici şeyler dinleyebilirdim mesela. zaten bu playlisti en son iki yıl önce açtım ben. şimdi öyle birden esti. başka bir playlistte bir tanesine denk gelince asıl tüm hepsinin olduğu playliste geçmeye karar verdim. bana o kadar gerginlik vermiyor. sadece hatırlıyorum ve başka duygulara giriyorum. 

kurtulacağım günü bekliyorum. gerçi yine de bu dünyada bir kurtuluş yok farkındayım. en iyi kurtuluş hayırlı ölümden geçiyor. fakat yine de kendimi kandırdığım ufak kurtulmaları bekliyorum. başka türlü nasıl katlanılır? inşallah hepsi olacak. o zaman işte bilmiyorum ne yapacağım. sadece o ana gelmek istiyorum. devamında ne yapacağıma karar vermedim doğrusu. 

kafamda çok fazla nokta var. şu olduğunda şunu yapacağım. şu geçince şuna başlayacağım. şu zamana gelince şunlara döneceğim gibi birkaç madde. öylece ufak planlar. bazıları sarsıcı bazıları ise öylesine işte. bazıları temelden bir değişim gibi. sadece Allah ve ben bilsek daha güzel olacak şeyler. çünkü genelde iki dakikada bir planlarımı değiştiririm. mesela akademisyen olmaktan vazgeçmiştim. dün akşam yaklaşık 10sn kadar yine olmaya karar verdim. şu an mesela istememeye devam ediyorum. ne yapalım? kararsız bir balık olmasaydım. 

merak eden olursa diye bahsettiğim playlisti yine de koyayım. ŞURAYA BASIN.

öyle işte. gerilmeyin. sakin olun. olacak olan olacak. gerçekten olacak. olmayacak olan ise olmayacak. öylesine demiyorum. cidden bu cümle ile sakinleşiyorum. olacak olan zaten olacak. ne yapabiliriz ki? sakinleşin. olmazsa da olmaz hem. aptallıklara katlanın. bu dünyada olmasa da öbür dünyada kurtulmuş olacağız inşallah. bu dünya keyif yeri değil zaten. bu dünya en güçlü insan sıfatını kazanmanız gereken bir yer değil. bu dünya bir mucize beklemiyor sizden. bir başarı beklemiyor. kimse size aferin demeyecek mesela. dünyalık yaptığınız hiçbir şey, sadece dünya için yaptığınız hiçbir şeyin geri dönüşünü almayacaksınız. dünya için yaşadığınız stresin hiçbirinin bir sonucu olmayacak. sakinleşin. 


gergin bir playlist dinlerken bunları söylüyorum. çünkü bu gerginlik beni sakinleştirdi. 


kimse aferin demeyecek.

olacak olan olacak. 

üzüntüleriniz de önemsizleşecek. 

hayal kırıklıklarınızı da unutacaksınız.

bu dünyada kalacak hepsi.

Allah rızası olanlar kalacak elinizde.

öyle bir şey yani.

bu da bir taktik.

sakinleşin.

görüşürüz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Canım abim ve ablam...

Keşke şimdi ben 7 yaşında olsaydım, ablam 10, abim 13...   Üçümüz bir odada uyurduk. Ben yer yatağında yatardım çünkü daha küçüktüm. Abim ile ablam ise ikiye ayrılmış bir ranzanın iki ayrı yatağında yatarlardı. Geceleri karanlık olunca korkardım, o yüzden hiç uyumayalım isterdim. Abim tembellik yapar asla okul için bir çabaya girmezdi. Ablam incecik bir kızdı, o ne yapsa onu taklit ederdim. Yeni ilkokula başlardım ben de. Yazmayı falan bilmiyorum, okumayı da.. Abim okula gitmeye can atıyorum diye beni garipserdi. Şimdi anlıyorum garipsemesini ama birinci sınıfa başlayacaksın deseler, ben yine can atarım. Ne güzel, bulanık yıllardı.  Ablamla uyduruk ama özgün oyunlarımız vardı mesela. Ne kadar iyi anlaşıyorsak bir o kadar da kavga ederdik üçümüz. Babam evin koridorunun tavanına bir kanca asar, ona bağladığı ip ile salıncak yapar, biz de sallanırdık. Sonra babamın kocaman terlik giymiş ayaklarına otururduk, bizi ayakları ile taşırdı. Biz onu çok güçlü sanırdık,...

hiç yapmamış olmak beni daha çok pişman ederdi

 öyle ani kararlarım oldu benim. ani demeyelim gerçi. artı eksileri hesaplayıp verdiğim kararlar oldu. yapmasaydım daha çok pişman olurdum. hiç bilmemek o ikinci seçeceği beni daha çok rahatsız ederdi. ilk seçenekteyim zaten. neler oluyor görüyorum ve daha çoğunu da göreceğim eğer ikinci seçeceğe doğru gitmezsem.  kimin asıl final canavarı olduğunu bilemiyor insan. bir anda haklıyken haksız duruma da düşüyorsun. hep planlı ve strateji ile yaşaman gerekiyor. en sonunda sen niye böyle yapmadın oluyor. oysa ki onlara imkan veren de sen olmuşsun. kendi iç dünyanda düşüncelere dalmışken birden kafanı kaldırıp çevreye bakıyorsun. meğer o kadar da basit bir denklemde yaşamıyormuşsun. işe git gel. kendini ikna et. tamam. ceket giymeyi bırak. işine bak. başkalarına bakma. insanları dinleme. sonra birden insanların yeri değişiyor. bir anda sana çeşitli suçlamalarla geliyorlar. yaşadığım tam olarak ne bilmiyorum. ama ben bunları çözmek de istemiyorum. ben bu olayların içinde de olmak ist...

YİRMİ ALTINCI YAŞIMIN SON BİR SAAT KIRK BEŞ DAKİKASI

greyfurt sıkıp üzerine maden suyu koydum ve içiyorum. çok güzel oluyor. son bir yılda neler yaptığımı düşünüyorum. bu yıl anlatmaya değer pek bir şey olmadı aslında. aynı yerde çalışıyorum, aynı yerde okuyorum. ama taşındım mesela evet. artık başka bir evdeyiz.  beni strese sokan ve aslında beni hapseden, beni zincirleyen 4 şey vardı. iki tanesinden kurtuldum. biri ev idi biri de kötü yöneticiydi. bu yaşımda hakkımı savundum, stresimi azaltmak için çok uğraştım. eğitimler aldım, sakinleşmeye çalıştım. bu yaşımda psikolog seanslarım bitti. artık psikoloğa gitmiyorum. ihtiyacım var mı hala bilmiyorum ama şu anlık iyiyim.  bu yaşımda koçluk seansları aldım. çok faydalıydı. hayat amacımı öğrendim, neler yapmak istediğimi gördüm. hem de nasıl mış gibi yapabileceğimi gördüm. mış gibi yapmak benim için bir hayatta kalma modeli. mecburen. bu yaşımda da işimden ayrılmak çok istedim ama olmadı. önceki yaşımda nerede çalışıyorsam ve ne yapıyorsam yine aynı şeyleri yapıyorum.  eşim y...