hayatımız bir tren gibidir dedi ablam. bu süreçte trenin vagonlarına insanlar bindiği gibi bazen de bu vagonlardan inerler. aslında bunlar veda gibi. trenin geri dönme ihtimalinin olmadığını düşünürsek de sanırım bu vedaların bir kavuşması da olmayacak. çünkü tren ilerlemeye devam eder ve o kişi arkada kalmıştır. belki bir şeyler yapar ve yetişir yeniden trene ama bunun için uğraşır mı? ya da trenin sahibi böyle bir uğraşın beklentisi içinde mi? insan çok sevince birilerini beklentiye de girermiş. inmez o vagondan ve sonsuza kadar kaçırmaz o treni sanırmış. fakat aslında çok kişi inmiştir o trenden. çok kez de karşılaşmışsındır bu durumla. trende bulunsa da belki de en son vagonda kalmış, unutulmuş biri de olabilir bu kişiler. sürecin ne olursa olsun geriden takip eder mesela. bu kişiler mi üzücü yoksa tamamen terk edenler mi? ya da onların trenden inmesinin gerektiğine karar verdiğin an mı en zorudur? trenden inmek için tüm şartları zorlayıp treni sertçe durduran ve sonra trenin uzun
Aklımdan ve kalbimden ellerime ulaşanlar...