Ana içeriğe atla

boşluk

 üçüncü sınıfa geçtim. sonunda. çok şükür. en zor yıl ikinci sınıfmış dedi hocalar. zor olduğu kesin ama inşallah en zor yıl buydu. bir daha bu derece ya da bundan daha aşırı zorlukta bir yıl görmek istemiyorum. o kadar yoğundu ki son sınavımı verdiğim anda mahvoldum. boşluğa düşmek bu kadar kesin olmamıştı bende. o kadar ani oldu ki. 

sadece durmak, hiçbir şey yapmamak bende çok kötü bir his oluşturuyor. kendimi çok kötü hissediyorum. sanki bu yılki muhteşem yoğunluğumun devam etmesi gerek gibi. sanki alıştım. sanki artık yoğun olmamak benim için bir zehir. 

her günüme ayrı bir meşguliyet bulmak için çabalıyorum. öyle olması gerek. çalışmayı düşünüyorum bu yüzden. dönemin bitişi beni asla rahatlatmadı. yani bitsin diye dua ediyordum, çıldırıyordum. dualarım kabul oldu. ama mutlu değilim. tamamen mezun olursam ne olacak peki? tamamen okulum bittiğinde belki yüksek lisans vesaire olur ama sanırım mahvolucam yine. 

hava o kadar sıcak ki bugün eridim sanki. iki yere de iş başvurusunda bulundum. olursa olur, olmazsa olmaz. odamdaki eşyaların yerlerini de değiştirdim. iyi oldu böyle. yatağımla masamı öyle konumlandırdım ki birbirlerini asla görmüyorlar. yataktaydımken masamdan haberim yok masadayken de yatağımdan. çok daha iyi. önceden manzaram hep çalışma masamdı. okul okul okul okul okul. aklımdan çıkmıyor.

abim dedi ki bu okul bitince intihar etme. tam olarak bu. beni öyle tanıyor ki. şakasına dedi ama psikolojimi bu kadar zorlarsam bu noktaya gelmesinden korkuyorum. bir hiç gibiyim. okulun bana yaptığı bu ağır baskı beni tüketmiş. cidden seviyor olmasam bu okulu bırakırdım. zaten bu okuldan mezun olmaya kadar gidebilen kişi çok az. mahvediyorlar insanı. gerek var mı bilmiyorum. cidden ben miyim çözüm? dünyayı mı kurtaracağım? kurtulsam şu idealist hallerimden belki ferahlayacağım.

Allahım.

o kadar sıcak ki nefes alıyorum ama oksijen mi emin değilim. esmiyor da. bugün yine canım kimseyi tanımamış olmak istedi. sanki insanlardan artık tamamen arınmak istiyor gibiyim. zaten arınmaya başlamış durumdayım da. aniden numaramı değiştirsem, wp hesabımı silsem, yok olsam böyle. tanıdığım insanlar aslında beni tanımadığı bir hayattan devam etse. sanki sevgim artık bunca insana yetmiyor gibi. o kadar meşgul ki aklım ve sevgim, birkaç kişiye anca çıkar. 

arkadaşım da öyle dedi. bir yerden sonra bir kişinin varlığı o kadar büyük bir yer kaplıyor ki daha fazla insana mekanın kalmıyor. öyle oldu sanırım. konum ne olursa olsun bir şekilde insanlardan sıkıldığıma getiriyorum sonunu. ama hiçbirinden de vazgeçemiyorum. öyle. üzücü. kötü biri olmaktan mı korkuyorum acaba? olayım. kötü olayım. neyse.

boşluktayım ama kafam çok kalabalık yine. bundan kurtulamıyorum. düşünüyorum aslında dediğim zaman pek uzak değil. ama cidden düşünmediğimi sanırdım. kafamın kalabalığından kendimden geçmişim belki de. ya da aşırı yorgunluktan yığılıp kalmışım bir kenara. 

böyle bir şeydi. kendimi tam olarak anlatamıyorum ama anlatıyor gibi de hissediyorum. ya da hissetmiyorum. her neyse.

güle güle.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Canım abim ve ablam...

Keşke şimdi ben 7 yaşında olsaydım, ablam 10, abim 13...   Üçümüz bir odada uyurduk. Ben yer yatağında yatardım çünkü daha küçüktüm. Abim ile ablam ise ikiye ayrılmış bir ranzanın iki ayrı yatağında yatarlardı. Geceleri karanlık olunca korkardım, o yüzden hiç uyumayalım isterdim. Abim tembellik yapar asla okul için bir çabaya girmezdi. Ablam incecik bir kızdı, o ne yapsa onu taklit ederdim. Yeni ilkokula başlardım ben de. Yazmayı falan bilmiyorum, okumayı da.. Abim okula gitmeye can atıyorum diye beni garipserdi. Şimdi anlıyorum garipsemesini ama birinci sınıfa başlayacaksın deseler, ben yine can atarım. Ne güzel, bulanık yıllardı.  Ablamla uyduruk ama özgün oyunlarımız vardı mesela. Ne kadar iyi anlaşıyorsak bir o kadar da kavga ederdik üçümüz. Babam evin koridorunun tavanına bir kanca asar, ona bağladığı ip ile salıncak yapar, biz de sallanırdık. Sonra babamın kocaman terlik giymiş ayaklarına otururduk, bizi ayakları ile taşırdı. Biz onu çok güçlü sanırdık,...

hiç yapmamış olmak beni daha çok pişman ederdi

 öyle ani kararlarım oldu benim. ani demeyelim gerçi. artı eksileri hesaplayıp verdiğim kararlar oldu. yapmasaydım daha çok pişman olurdum. hiç bilmemek o ikinci seçeceği beni daha çok rahatsız ederdi. ilk seçenekteyim zaten. neler oluyor görüyorum ve daha çoğunu da göreceğim eğer ikinci seçeceğe doğru gitmezsem.  kimin asıl final canavarı olduğunu bilemiyor insan. bir anda haklıyken haksız duruma da düşüyorsun. hep planlı ve strateji ile yaşaman gerekiyor. en sonunda sen niye böyle yapmadın oluyor. oysa ki onlara imkan veren de sen olmuşsun. kendi iç dünyanda düşüncelere dalmışken birden kafanı kaldırıp çevreye bakıyorsun. meğer o kadar da basit bir denklemde yaşamıyormuşsun. işe git gel. kendini ikna et. tamam. ceket giymeyi bırak. işine bak. başkalarına bakma. insanları dinleme. sonra birden insanların yeri değişiyor. bir anda sana çeşitli suçlamalarla geliyorlar. yaşadığım tam olarak ne bilmiyorum. ama ben bunları çözmek de istemiyorum. ben bu olayların içinde de olmak ist...

YİRMİ ALTINCI YAŞIMIN SON BİR SAAT KIRK BEŞ DAKİKASI

greyfurt sıkıp üzerine maden suyu koydum ve içiyorum. çok güzel oluyor. son bir yılda neler yaptığımı düşünüyorum. bu yıl anlatmaya değer pek bir şey olmadı aslında. aynı yerde çalışıyorum, aynı yerde okuyorum. ama taşındım mesela evet. artık başka bir evdeyiz.  beni strese sokan ve aslında beni hapseden, beni zincirleyen 4 şey vardı. iki tanesinden kurtuldum. biri ev idi biri de kötü yöneticiydi. bu yaşımda hakkımı savundum, stresimi azaltmak için çok uğraştım. eğitimler aldım, sakinleşmeye çalıştım. bu yaşımda psikolog seanslarım bitti. artık psikoloğa gitmiyorum. ihtiyacım var mı hala bilmiyorum ama şu anlık iyiyim.  bu yaşımda koçluk seansları aldım. çok faydalıydı. hayat amacımı öğrendim, neler yapmak istediğimi gördüm. hem de nasıl mış gibi yapabileceğimi gördüm. mış gibi yapmak benim için bir hayatta kalma modeli. mecburen. bu yaşımda da işimden ayrılmak çok istedim ama olmadı. önceki yaşımda nerede çalışıyorsam ve ne yapıyorsam yine aynı şeyleri yapıyorum.  eşim y...