Ana içeriğe atla

umrumda değil gerçekten

 aslında uykum var ve sabah da işim var. ama birden açtım burayı, yazasım geldi. bir süredir çok fazla şarkı dinliyorum. kafam çorba oldu. aslında şarkı dinlemeyi o kadar da anlamlı bulmuyordum. yani yoldayken ve ders çalışırken dinlemek yerine o kadar da aklıma gelmezdi şarkı dinlemek. ama odamda öyle otururken ya da işte yoldayken canım şarkı çekiyor. ve şarkılar da her türden. yine çorba gibi bir müzik türü listesi. seviyorum hepsini. tek bir tür dinlemenin anlamı yok. insan kusar cidden. ben kusardım yani.

bugün cumartesi ama gece. yani güne daha yeni girdik. pazartesi okul başlıyor. hiç hazır değilim ikinci döneme. ilk döneme de hazır değildim. çok sıkıntılı ve berbat bir dönem olacağını hissetmişim belki de. bu döneme de isteksizim. ama yani aslında isteksiz bile değilim. hiçbir his besleyemiyorum. zaten ilk dönemim biteli 3 gün falan oldu. ikinci döneme de cup diye düşeceğim. farkında dahi değilim. neyse. zaten vizeler gelmeden hiçbir dersin suratına bakmıyorum. sorun olmaz sanırım. biraz dinleneyim istiyorum. 

aslında amcamların yanına gitmek çok istiyorum. yaşadıkları yer çok güzel. ve amcam ile yengem çok tatlı insanlar. maşallah. beni hep çağırıyorlar ama ben bir türlü gidemedim. bu ara tatilde gitmek istedim ama ara tatilim 5 gün olunca hiçbir plan yapamadım. 

neyse işte. biraz güzel hava, biraz sakinlik, biraz deniz, biraz meltem ve biraz da sevdiklerim. hepsinden biraz biraz olsa da dinlensem. ama biraz. tam da dinlenmem zor. yapacak bir şeyim yoksa bile acayip yorgunum. dinlenmeyi beceremiyorum çünkü.

başlık neden bu demeyin, o sırada dinlediğim şarkının sözlerinden. öyle geldi. ama tabi ki umrumda da değil gerçekten. his besleyemeyecek daha bıraktım. artık bir şey varsa da görev diye yapıyorum. bir duygusal bağa sahip değilim. yapılmalı ve yapacağım, şeklinde. 

boş.

bazen mutluyum, bazen mutsuzum. olması gereken bu çünkü. hep mutlu olmaya zorlasak neden mutlu olmamız gerektiğini hatırlarız. ve gerçekten hatırlamaya değmez. sadece yapılması gerekenleri yapıp geçiyorum. mutlu hissediyorum, bazen de hiçbir şey hissetmiyorum.

sims4 oyununda "fine" diye bir hal var. fine işte. gri renk. üzgün de değil, kızgın da değil, mutlu da değil, flirty de değil. fine işte ya. tam olarak öyle. bazen utanç verici de hissedersin, bazen ise acayip inspried olursun. olursun işte. ne fark ederse.. umrumda değil gerçekten. yaşıyoruz öyle. sadece bir duygu durumu olsa cidden bunaltıcı olurdu. ki bunaltıcı dahi diyemezdiniz. çünkü bu da bir hal. 

öyle işte. uykum vardı zaten şimdi daha çok bastırdı. 

hayal kırıklığı yaşamamak için hayal kurmayı bıraktığım gibi şimdi de üzgün hissetmemek için hissetmeyi bırakıyorum. hayatımın bir rutini.

iyi geceler.

Yorumlar

  1. sims4 hariç komple kendimi buldum bu yazıda, düşünceli olmamak için düşünmeyi bıraktığımı da ekleyelim. bu yorumu da neden yazdım hiç düşünmedim ve sanırım hiç umrumda değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. düşünmeyi bırakmak zor ama onu da halletcez inşallah. kolay gelsin ve yorum için teşekkürler.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Canım abim ve ablam...

Keşke şimdi ben 7 yaşında olsaydım, ablam 10, abim 13...   Üçümüz bir odada uyurduk. Ben yer yatağında yatardım çünkü daha küçüktüm. Abim ile ablam ise ikiye ayrılmış bir ranzanın iki ayrı yatağında yatarlardı. Geceleri karanlık olunca korkardım, o yüzden hiç uyumayalım isterdim. Abim tembellik yapar asla okul için bir çabaya girmezdi. Ablam incecik bir kızdı, o ne yapsa onu taklit ederdim. Yeni ilkokula başlardım ben de. Yazmayı falan bilmiyorum, okumayı da.. Abim okula gitmeye can atıyorum diye beni garipserdi. Şimdi anlıyorum garipsemesini ama birinci sınıfa başlayacaksın deseler, ben yine can atarım. Ne güzel, bulanık yıllardı.  Ablamla uyduruk ama özgün oyunlarımız vardı mesela. Ne kadar iyi anlaşıyorsak bir o kadar da kavga ederdik üçümüz. Babam evin koridorunun tavanına bir kanca asar, ona bağladığı ip ile salıncak yapar, biz de sallanırdık. Sonra babamın kocaman terlik giymiş ayaklarına otururduk, bizi ayakları ile taşırdı. Biz onu çok güçlü sanırdık,...

hiç yapmamış olmak beni daha çok pişman ederdi

 öyle ani kararlarım oldu benim. ani demeyelim gerçi. artı eksileri hesaplayıp verdiğim kararlar oldu. yapmasaydım daha çok pişman olurdum. hiç bilmemek o ikinci seçeceği beni daha çok rahatsız ederdi. ilk seçenekteyim zaten. neler oluyor görüyorum ve daha çoğunu da göreceğim eğer ikinci seçeceğe doğru gitmezsem.  kimin asıl final canavarı olduğunu bilemiyor insan. bir anda haklıyken haksız duruma da düşüyorsun. hep planlı ve strateji ile yaşaman gerekiyor. en sonunda sen niye böyle yapmadın oluyor. oysa ki onlara imkan veren de sen olmuşsun. kendi iç dünyanda düşüncelere dalmışken birden kafanı kaldırıp çevreye bakıyorsun. meğer o kadar da basit bir denklemde yaşamıyormuşsun. işe git gel. kendini ikna et. tamam. ceket giymeyi bırak. işine bak. başkalarına bakma. insanları dinleme. sonra birden insanların yeri değişiyor. bir anda sana çeşitli suçlamalarla geliyorlar. yaşadığım tam olarak ne bilmiyorum. ama ben bunları çözmek de istemiyorum. ben bu olayların içinde de olmak ist...

YİRMİ ALTINCI YAŞIMIN SON BİR SAAT KIRK BEŞ DAKİKASI

greyfurt sıkıp üzerine maden suyu koydum ve içiyorum. çok güzel oluyor. son bir yılda neler yaptığımı düşünüyorum. bu yıl anlatmaya değer pek bir şey olmadı aslında. aynı yerde çalışıyorum, aynı yerde okuyorum. ama taşındım mesela evet. artık başka bir evdeyiz.  beni strese sokan ve aslında beni hapseden, beni zincirleyen 4 şey vardı. iki tanesinden kurtuldum. biri ev idi biri de kötü yöneticiydi. bu yaşımda hakkımı savundum, stresimi azaltmak için çok uğraştım. eğitimler aldım, sakinleşmeye çalıştım. bu yaşımda psikolog seanslarım bitti. artık psikoloğa gitmiyorum. ihtiyacım var mı hala bilmiyorum ama şu anlık iyiyim.  bu yaşımda koçluk seansları aldım. çok faydalıydı. hayat amacımı öğrendim, neler yapmak istediğimi gördüm. hem de nasıl mış gibi yapabileceğimi gördüm. mış gibi yapmak benim için bir hayatta kalma modeli. mecburen. bu yaşımda da işimden ayrılmak çok istedim ama olmadı. önceki yaşımda nerede çalışıyorsam ve ne yapıyorsam yine aynı şeyleri yapıyorum.  eşim y...