Ana içeriğe atla

bayramın ikinci gününde kimbap yaptım

 oldukça geleneksel bir bayram geçiriyorum. aslında arefe günü annemlere gidip 3 çeşit baklava açarak bayağı geleneksel olmuştum. dün gece ise eve geldik. bugün de kore yemeği yaptım. kimbap ve ramen. 50li yosun almıştım. 5 tanesini yaptım valla. becerikli biri oldum nedense. ilk denemem fiyasko olmuştu. ama artık bayağı iyi yapıyorum. insan deneye deneye öğreniyor. 

çalışma masama eşim kendi eski monitörünü koydu. artık devasa bir ekranım var. zaten klavyem harika tıkır tıkırdı. bu yüzden kendimi keyifli hissediyorum. klavyem mausum ve masa üzerindeki maus pedi pembe renkli. bilgisayarın duvar kağıdını da pembe yaptım. tatlı oldu.

bir süredir evim toplu. çok şükür. işten istifa etmek gibi düşüncelerimi de kovdum. hallediyoruz bir şekilde işte. bir de deniz görebilsem çok güzel olurdu. biraz ayaklarımı suya sokmak istiyorum, ne yapayım işte. 

🧿

bu klavyede imoji tuşu var. baya tuşa basınca imoji seçenekleri çıkıyor ve sen de tıklıyorsun 🤯

böyle minik şeyler beni mutlu eder aslında. sanki böyle çok mutlu olamayacakmışım gibi buhrana kapılırım ama bir anda da böyle şak diye mutlu olurum. melankoli seviyorum ama mesela geçen gün 5 ayrı BİM gezip aktüele gelen lego kaktüslerden aradım. 3 tane buldum. 3 tane kaktüs oyuncağım var. ne işime yarayacak inanın bilmiyorum. ama almak istedim. hem de mutlu oldum. bir de TEDİ gezmeyi severim. çok keyfli oluyor. züccaciye gezmek is my passion abi ciddi manada. 

klavyede yazmak bir harika. ben yeniden yazarlık yapmak çok istiyorum. aslında okulda yaz tatilindeyim yani işe gitmek dışında bir işim yok. cidden bu çok keyifli bir şey. kendimi yaz tatiline girmiş gibi hissediyorum ama yani her gün işe gidiyorum 🤣

resmen işe gitmeye çok okey olmuşum şokoşok bir durum.

2024 hedeflerimde hatim bitirmek var. öyle bir gördüm şimdi. masamdaki mantar panoda şlak diye asılı duruyor. inşallah knki. hallederiz onu da. 

şimdilik hayat nereye sürüklüyorsa oraya gidiyorum. çok da bir emelim yok. güz dönemi okulu bitirebilmek ve tamamen okuldan kurtulma hayaliyle yanıp tutuşmaktayım. hayırlısı diyelim...

belki ücretsiz izine çıkmam gerekebilir. bir şeyler yapacağız artık.. 

ben yine okulu düşünmeye başladım ve moralim dibe çöktü. burada yazıyı bitiriyorum.

inşallah eskisi gibi hikayeler yazdığım halimi bulabilirim. amin.

görüşürüz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Canım abim ve ablam...

Keşke şimdi ben 7 yaşında olsaydım, ablam 10, abim 13...   Üçümüz bir odada uyurduk. Ben yer yatağında yatardım çünkü daha küçüktüm. Abim ile ablam ise ikiye ayrılmış bir ranzanın iki ayrı yatağında yatarlardı. Geceleri karanlık olunca korkardım, o yüzden hiç uyumayalım isterdim. Abim tembellik yapar asla okul için bir çabaya girmezdi. Ablam incecik bir kızdı, o ne yapsa onu taklit ederdim. Yeni ilkokula başlardım ben de. Yazmayı falan bilmiyorum, okumayı da.. Abim okula gitmeye can atıyorum diye beni garipserdi. Şimdi anlıyorum garipsemesini ama birinci sınıfa başlayacaksın deseler, ben yine can atarım. Ne güzel, bulanık yıllardı.  Ablamla uyduruk ama özgün oyunlarımız vardı mesela. Ne kadar iyi anlaşıyorsak bir o kadar da kavga ederdik üçümüz. Babam evin koridorunun tavanına bir kanca asar, ona bağladığı ip ile salıncak yapar, biz de sallanırdık. Sonra babamın kocaman terlik giymiş ayaklarına otururduk, bizi ayakları ile taşırdı. Biz onu çok güçlü sanırdık, güçlüydü de a

KARUTA

  Merhaba arkadaşlar,   Size farklı bir yazıda sırf Karuta oyununu anlatmak istiyorum.   Chihayafuru animesi Karuta isimli bir kart oyunu etrafında dönen bir anime. Ve ben bu oyuna aşık oldum. O kadar havalı bir oyun ki size anlatmak istiyorum. Japonya'nın önemli şairlerinden toplam 100 adet şiir bulmuşlar ve bu şiirleri kartlara yazmışlar. Toplam 200 kart var çünkü 100 tanesi oyunda kullanmak için 100 tanesi okuyucunun okuması için. Önce iki kişi bu yüz karttan 22'şer tane alıyor ve önüne üç sıra olacak şekilde şiirler gözükür halde diziyor. Okuyucu da bir kart seçip kartı okurken o kartın aynısını oyuncular oyun sahası içindeki kartların içinden bulup kartı almaya çalışıyor. Oyunun başında 15 dakika kartların yerini ezberleme süresi veriliyor. Çok hızlı olunması gereken bir oyun. Kartları alırken fırlatabiliyorlar. Yani annemin deyişiyle "pervasız bir oyun" :) İşte bu pervasızlığı da beni benden aldı arkadaşlar :)   Karuta kartları alttaki resimdeki gibi am

yeni klavyemle bir yazı

 bugün hayatımda gördüğüm en tatlı klavye ile bu yazıyı yazıyorum. ayrıca bugün ilk defa fizik tedaviye gittim. nasıl olduysa artık (bence birileri nazar değdiriyor bana düzenli olarak) diz kapağımı kaydırmışım. hayatımın kaydığı yetmiyormuş gibi..... xd bunlar hep şaka. sonuçta başımıza felaket gelmedi. ayrıca çok güzel bir klavyem var. aylardır manyak gibi klavye bakıyordum. şöyle en tatlısından bir klavyem olsun istemiştim. hem de pembe. zaten pembe bir mausum var. ya da fare. nasıl yazılıyorsa, inanın hiç umurumda değil. bugün işe gitmeyi bırakmak mecburiyetinde kaldım. aslında uzun süredir de işsiz olmak nasıl bir şey merak ediyordum. yani ertesi gün için yapman gereken hiçbir şey olmadığında nasıl yaşanıyor bilmek istiyordum. artık önümüzdeki 20 gün kadar bir süre ertesi günümün önemi yok. fizik tedaviye gideceğim ve sonra da eve döneceğim. garip. bu bir deneme süresi gibi. iş hayatının, daha doğrusu bir kurumsal şirket çalışanı olmayı kabullenmek ve sindirmek benim için çok zor