Ana içeriğe atla

bir gün ne kadar verimsiz geçirilebilirse o kadar verimsiz geçirdim

Bunu ilk defa yapmıyorum zaten. O yüzden o kadar da çok garipsemedim.

Eğer bir yerlerde, herhangi bir şekilde hayatımı boşa harcama ve zamanımı öldürme konusunda elime bir fırsat geçiyorsa bunu kaçırmamak için ciddi manada uğraşıyorum. Sonuçta öyle o kadar zor kolay bir şey değil. Bu kadar bilerek yanlış yerlerde, yanlış fikirlerle, yanlış hareketler sergilemek gerçekten bir çabanın eseri olmalı.

Pek bir şey yapmaya da hevesim kalmadı. Kararlarım pişmanlık oluyor, heveslerim hayal kırıklığı, çabalarım çöp, emeklerim ziyan... Bu kadar şeyden sonra kalp ile bir şey yapmaz oldum. Artık ne geliyorsa aklıma hemen yapıyorum. Yanlış olsa da "Fazla düşünmedin, fazla da umutlanmadın zaten. Boşver" diyorum.

Önemi gittikçe yitiyor gözümden her şeyin. Artık böyle devam edeceğim hayatıma. Daha iyi. Daha sakinim. Daha güvende hissediyorum. Kesin kurallarım var. Her ne olursa olsun onları çiğnemeyeceğim. Kendi ruh sağlığım için.

Gerekirse sevdiğim şeylerden bile vazgeçerim ama bana ters olanı yanımda tutmayacağım.

Gerek kalmadı artık. Hiçbir şeye gerek yok.

Verimsiz geçen bir günün sonunda, aslında tamamen boş geçmediğini anlıyorum. Ne kadar kendimi engellesem de, düşünüyorum, düşünüyorum, düşünüyorum...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Canım abim ve ablam...

Keşke şimdi ben 7 yaşında olsaydım, ablam 10, abim 13...   Üçümüz bir odada uyurduk. Ben yer yatağında yatardım çünkü daha küçüktüm. Abim ile ablam ise ikiye ayrılmış bir ranzanın iki ayrı yatağında yatarlardı. Geceleri karanlık olunca korkardım, o yüzden hiç uyumayalım isterdim. Abim tembellik yapar asla okul için bir çabaya girmezdi. Ablam incecik bir kızdı, o ne yapsa onu taklit ederdim. Yeni ilkokula başlardım ben de. Yazmayı falan bilmiyorum, okumayı da.. Abim okula gitmeye can atıyorum diye beni garipserdi. Şimdi anlıyorum garipsemesini ama birinci sınıfa başlayacaksın deseler, ben yine can atarım. Ne güzel, bulanık yıllardı.  Ablamla uyduruk ama özgün oyunlarımız vardı mesela. Ne kadar iyi anlaşıyorsak bir o kadar da kavga ederdik üçümüz. Babam evin koridorunun tavanına bir kanca asar, ona bağladığı ip ile salıncak yapar, biz de sallanırdık. Sonra babamın kocaman terlik giymiş ayaklarına otururduk, bizi ayakları ile taşırdı. Biz onu çok güçlü sanırdık,...

KARUTA

  Merhaba arkadaşlar,   Size farklı bir yazıda sırf Karuta oyununu anlatmak istiyorum.   Chihayafuru animesi Karuta isimli bir kart oyunu etrafında dönen bir anime. Ve ben bu oyuna aşık oldum. O kadar havalı bir oyun ki size anlatmak istiyorum. Japonya'nın önemli şairlerinden toplam 100 adet şiir bulmuşlar ve bu şiirleri kartlara yazmışlar. Toplam 200 kart var çünkü 100 tanesi oyunda kullanmak için 100 tanesi okuyucunun okuması için. Önce iki kişi bu yüz karttan 22'şer tane alıyor ve önüne üç sıra olacak şekilde şiirler gözükür halde diziyor. Okuyucu da bir kart seçip kartı okurken o kartın aynısını oyuncular oyun sahası içindeki kartların içinden bulup kartı almaya çalışıyor. Oyunun başında 15 dakika kartların yerini ezberleme süresi veriliyor. Çok hızlı olunması gereken bir oyun. Kartları alırken fırlatabiliyorlar. Yani annemin deyişiyle "pervasız bir oyun" :) İşte bu pervasızlığı da beni benden aldı arkadaşlar :)   Karuta kartları alttaki resimdeki gibi a...

hiç yapmamış olmak beni daha çok pişman ederdi

 öyle ani kararlarım oldu benim. ani demeyelim gerçi. artı eksileri hesaplayıp verdiğim kararlar oldu. yapmasaydım daha çok pişman olurdum. hiç bilmemek o ikinci seçeceği beni daha çok rahatsız ederdi. ilk seçenekteyim zaten. neler oluyor görüyorum ve daha çoğunu da göreceğim eğer ikinci seçeceğe doğru gitmezsem.  kimin asıl final canavarı olduğunu bilemiyor insan. bir anda haklıyken haksız duruma da düşüyorsun. hep planlı ve strateji ile yaşaman gerekiyor. en sonunda sen niye böyle yapmadın oluyor. oysa ki onlara imkan veren de sen olmuşsun. kendi iç dünyanda düşüncelere dalmışken birden kafanı kaldırıp çevreye bakıyorsun. meğer o kadar da basit bir denklemde yaşamıyormuşsun. işe git gel. kendini ikna et. tamam. ceket giymeyi bırak. işine bak. başkalarına bakma. insanları dinleme. sonra birden insanların yeri değişiyor. bir anda sana çeşitli suçlamalarla geliyorlar. yaşadığım tam olarak ne bilmiyorum. ama ben bunları çözmek de istemiyorum. ben bu olayların içinde de olmak ist...