Ana içeriğe atla

bu yıl ineklemek üzerine bir strateji kurdum

 çok da iyi yaptım. inşallah hayırlısı ile ineklemek istiyorum. derslerime odaklanıp, tefsir dersine çalışıp ayrıca pazar günleri de medrese eğitimine devam etmeyi düşünüyorum. kitaplarımı da okumak istiyorum. dizilerimi de izlemeye devam edeceğim inşallah. 

plan yapıyorum hep. ajandamı yıllar önce almıştım. onu kullanıyorum. çok tatlı bir ajanda. ajanda kullanınca daha düzenli olduğumu fark ettim. ilk ajanda kullandığımda 2015-2016 yılıydı ve üniversite sınavına hazırlanıyordum. O düzenli çalışma ile şu anki okulumu kazandım çok şükür. arada bir yanlış yollara saptım ama olsun. o yanlış yollardayken ajanda kullanmıyordum. bunu fark etmemin üstünden dakika geçmedi.

sonra şu anki okuluma geldim. okul kayıt işlemleri bitince bana ufak bir 2018-2019 ajandası verdi. o kadar düzenli tuttum ki ajandayı. hazırlığı geçebildim çok şükür. sonra da birinci sınıfta durmadan her hafta plan yapa yapa geçirdim günlerimi. plana uymasam da devam ettim. plan yapıyor olmak beni çok şevklendiriyor çünkü. bu yıl ise yıllar önce aldığım ajandaya başlıyorum. neredeyse yarım aydır kullanmaktayım ve çok nadir plan atladım. elhamdülillah.

okulum bu pazartesi başlıyor. inşallah iyi bir sonuçla dönemi ve yılı kapatırım. çok hevesliyim. eskisi gibi çaresiz hissetmiyorum. üstelik medreseye kaydoldum. online. sadece dünyevi şeyler öğrenmek cidden bir yerden sonra insanı soğutuyor. kalpsiz gibi oluyorsun. bu yüzden okuldan birkaç arkadaşımla toplanıp haftada bir tefsir okumaları yapıyoruz. iyi geliyor. çok muhteşem bir okuma olmayabilir ama her zaman "hiç"ten iyidir.

bedenim için yoga yapıyorum. hedefim güçlü ve esnek olmak. elime ne geçecek ki diye düşünmedim. kendimi dinç hissetmek ve yavaş yaşlanmak istiyorum. lisedeyken olması gerekenden daha çabuk büyüdüm ve tamamen benim tembelliğimden dolayıydı. şimdi daha bilinçli olmak istiyorum. 

ineklemek istiyorum. çünkü neler yapmak istiyorsam çoğu eğitim hayatımın kalitesine bağlı. ileride aile ve çocuk üzerine uzmanlık kazanmak istiyorum ve bunun için okulda göz önünde olmam ve insanların bana hayır diyemeyeceği başarılara sahip olmam gerekiyor. kitap çıkarmak, araştırmalar yapmak, bu konuda iş yapmış uzmanlarla bir arada olmak istiyorum. ülkemdeki çocukların ve ailelerin bu düzendeki kargaşadan kurtulmaları için ufak bile olsa bir aralık açabilmek istiyorum, her birine. 

yurtdışına gitmek istiyorum mesela. Erasmus ile mümkün bu sadece. kendi başıma gidip orada ne yapacağım ki? Erasmus için de dil sınavı belgem olmalı ve haliyle ortalamam iyi olmalı. çabalıyorum. inşallah onun için de çalışıp 2021in başında sınava gireceğim.

Harry Potter serisinde 5.kitaptayım. seriyi komple bitirmek istiyorum artık. bu karantinada amacım seriyi bitirmekti ama tüm karantina boyunca okuduğum kitap sayısı 4. yani Harry potterın ilk 4 kitabı. komik ama aslında acı.

kitap okuma sevgimin geri gelmesi için uğraşacağım inşallah. her dilden kitap okumak, her dilden dizi, film izlemek istiyorum. 

bu sırada her kış olduğu gibi bu kış da örgü öreceğim inşallah. ip de şiş de var. bomboş artık ne istersem onu örerim, bilmiyorum.

derslerde uyuyakalacağımı biliyorum. bunu engellemek için bir çözüm bulamadım doğrusu. derslerimin gerçekten iyi olduğunu düşündüğüm geçen dönem dahi derslerde uyuyakaldım. konuşan birini dinleyemiyorum sanırım. okurken sıkıntı yok. bilmiyorum bu sorunu nasıl çözerim ama inşallah bu yıl daha az uyurum.

bu yıl ineklemek istiyorum. müzik de dinlemek istiyorum. keman çalmaya devam etmek, resim çizmek, yoga yapmak istiyorum. kendime yeni hobiler de bulabilirim. sonuçta hobi bankasıyım. başka da buluruz elbet. 

kitaplığımda okumadığım 100 kadar kitap var. hepsini ben aldım. okumadığımı bildiğim halde yine aldım, yine aldım, yine aldım. kitapyurdundaki sepetimde almamı bekleyen kitaplar duruyor. ben okumasam da alıyorum. bu yıl ineklerken kitaplığımdaki okumadığım kitapların sayısını düşürmek ve YENİ KİTAP ALMAMAK istiyorum. yeni kitap almak için şart koşuyorum kendime. sepetimdeki kitap sayısı 7. yani şu an bulunan kitaplarımdan 7 tanesini okursam o sepeti sipariş edeceğim. ödül yani.

bu da bir plan sayılır. stratejik bence. kendime ödül. en sonra kitap siparişimi doğum günümde vermiştim. doğum günümde kendime kitap hediye etmeyi seviyorum. bu yüzden doğum günüme kadar 7 kitap bitirirsem şu an sepetimdeki kitapları kendime hediye etmek istiyorum. çok zor kitap okuyabilen biri için 7 kitap çok büyük bir şey. inanın bana...

(ince kitaplara şöyle bir bakayım bakalım, okunası geldiler)

bu yıl ineklerken bir yandan da çalışmak istiyorum. 2 aydır, haftada 2 gün toplam 6 saat bir ortaokul öğrencisine ders anlattım. lise sınavına hazırlanıyor. inşallah bu yıl ineklerken o kızın da ineklemesini sağlamak istiyorum. hem ben de para biriktirerek gelecekte yapmak istediklerim için kaynak sağlarım, inşallah.

doğrusu merak ediyorum. bu birikimlerim ileride neye dönüşür. erasmustayken gittiğim müzenin giriş biletine mi gider, almanya fransa arası trene mi, korede kiraladığım hanbok (korenin geleneksel kıyafeti) a mı ya da tatlı biricik bebeğim için adayacağım kurbana mı? belki de gider kendime güzel bir motorsiklet alırım. ya da almam. ben arabadan da motordan da çok korkuyorum. ya da belki kendime çok güzel bir tabak-çanak takımı alırım. sonuçta ben de bir kadınım. kariyer de kariyer. bir yerden sonra insan kendi evini düzmek ister.

bu yıl ineklemek istiyorum ve bu ineklemek isteme sebebim ileride kurmak istediğim düzen için bir adım niteliğinde olabilir. hem kendimi meşgul etmek de istiyorum. yoksa düşüncelere dalıp hayaller kuruyorum. bu yıl ineklerken hayallerimi gerçekleştirebilmiş olmayı hayal etmek istiyorum.

stratejim daha da derin ama bazı şeyleri buraya yazamıyorum. zaten yeterince açık yazıyorum gibi geliyor.  yakın arkadaşlarıma dahi demediğim şeyler var. belki kesinleşirse o durumlar hakkında da, onun hakkında da hayallerimi ve planlarımı yazabilirim. beklerken ineklemeyi düşünüyorum.


herkese ineklemeyi tavsiye ediyorum.


güle güle.

Yorumlar

  1. Ara ara acaba Selime yazmış mı diye kontrol ediyorum.Bu yazıyı okumak iyi geldi.Depresyonda olup olmadığım hakkında emin olmamak ile birlikte bazı içsel çöküşler yaşıyorum.Hedeflerimi unutalı bayağı zaman oluyor,hevesim çokça kırıldı birçok konuda.Sosyal medya sağ olsun bir tek ben sıkıntıdaymışım herkes müthiş bir şevkle boş zamanları dolduruyor gibi hissettiriyor ve beni iyice mutsuzlaştırıyor.Ama bugün bu yazı ile karşılamam bana işaret olsun üzerimdeki ölü toprağı atmalı ,yeniden umut etmeliyim ve yeniden başlamalıyım.Teşekkür ederim Selime ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz için teşekkür ederim, mutlu oldum okuduklarıma :) Birileri için değil kendimiz için bir şeyler yapmaya karar verdik mi zaten gerisi önemli olmuyor. İnsanlar hayallerimizi yaşasınlar, bu önemli değil. O hayal tek kullanımlık değil sonuçta :') Kendimiz için yapalım bir şeyler, devamı gelir inşallah. Başarılar, Allah yardımcımız olsun ♥

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Canım abim ve ablam...

Keşke şimdi ben 7 yaşında olsaydım, ablam 10, abim 13...   Üçümüz bir odada uyurduk. Ben yer yatağında yatardım çünkü daha küçüktüm. Abim ile ablam ise ikiye ayrılmış bir ranzanın iki ayrı yatağında yatarlardı. Geceleri karanlık olunca korkardım, o yüzden hiç uyumayalım isterdim. Abim tembellik yapar asla okul için bir çabaya girmezdi. Ablam incecik bir kızdı, o ne yapsa onu taklit ederdim. Yeni ilkokula başlardım ben de. Yazmayı falan bilmiyorum, okumayı da.. Abim okula gitmeye can atıyorum diye beni garipserdi. Şimdi anlıyorum garipsemesini ama birinci sınıfa başlayacaksın deseler, ben yine can atarım. Ne güzel, bulanık yıllardı.  Ablamla uyduruk ama özgün oyunlarımız vardı mesela. Ne kadar iyi anlaşıyorsak bir o kadar da kavga ederdik üçümüz. Babam evin koridorunun tavanına bir kanca asar, ona bağladığı ip ile salıncak yapar, biz de sallanırdık. Sonra babamın kocaman terlik giymiş ayaklarına otururduk, bizi ayakları ile taşırdı. Biz onu çok güçlü sanırdık, güçlüydü de a

KARUTA

  Merhaba arkadaşlar,   Size farklı bir yazıda sırf Karuta oyununu anlatmak istiyorum.   Chihayafuru animesi Karuta isimli bir kart oyunu etrafında dönen bir anime. Ve ben bu oyuna aşık oldum. O kadar havalı bir oyun ki size anlatmak istiyorum. Japonya'nın önemli şairlerinden toplam 100 adet şiir bulmuşlar ve bu şiirleri kartlara yazmışlar. Toplam 200 kart var çünkü 100 tanesi oyunda kullanmak için 100 tanesi okuyucunun okuması için. Önce iki kişi bu yüz karttan 22'şer tane alıyor ve önüne üç sıra olacak şekilde şiirler gözükür halde diziyor. Okuyucu da bir kart seçip kartı okurken o kartın aynısını oyuncular oyun sahası içindeki kartların içinden bulup kartı almaya çalışıyor. Oyunun başında 15 dakika kartların yerini ezberleme süresi veriliyor. Çok hızlı olunması gereken bir oyun. Kartları alırken fırlatabiliyorlar. Yani annemin deyişiyle "pervasız bir oyun" :) İşte bu pervasızlığı da beni benden aldı arkadaşlar :)   Karuta kartları alttaki resimdeki gibi am

yeni klavyemle bir yazı

 bugün hayatımda gördüğüm en tatlı klavye ile bu yazıyı yazıyorum. ayrıca bugün ilk defa fizik tedaviye gittim. nasıl olduysa artık (bence birileri nazar değdiriyor bana düzenli olarak) diz kapağımı kaydırmışım. hayatımın kaydığı yetmiyormuş gibi..... xd bunlar hep şaka. sonuçta başımıza felaket gelmedi. ayrıca çok güzel bir klavyem var. aylardır manyak gibi klavye bakıyordum. şöyle en tatlısından bir klavyem olsun istemiştim. hem de pembe. zaten pembe bir mausum var. ya da fare. nasıl yazılıyorsa, inanın hiç umurumda değil. bugün işe gitmeyi bırakmak mecburiyetinde kaldım. aslında uzun süredir de işsiz olmak nasıl bir şey merak ediyordum. yani ertesi gün için yapman gereken hiçbir şey olmadığında nasıl yaşanıyor bilmek istiyordum. artık önümüzdeki 20 gün kadar bir süre ertesi günümün önemi yok. fizik tedaviye gideceğim ve sonra da eve döneceğim. garip. bu bir deneme süresi gibi. iş hayatının, daha doğrusu bir kurumsal şirket çalışanı olmayı kabullenmek ve sindirmek benim için çok zor