Ana içeriğe atla

güzel

 bugün odamı toplayıp süpürdüm. zaten dün de vizem vardı. birkaç gün sakince dinlenebileceğim. dün dediğim de cuma günü. şimdi 1 mayıs. her neyse. 

Ramazan o kadar güzel geçti ki, dopdoluydu. Her gün neredeyse bir başka arkadaşımla iftardaydım. Evde sanırım 5 kere falan iftar yaptım. Çok güzeldi. Elhamdülillah. Son teravihimizi de kıldık. Duamızı da ettik. Elhamdülillah. Sonra nevresimlerimi değiştirdim. Mis gibi. Nevresimlerimi değiştirince hayatımın yeni bir partına geçiyor gibi hissediyorum. Genelde de yeni bir olayda ya da bir şeyin başlangıcı olmasını istediğimde nevresim değiştiririm. Mesela okulun başlaması, sınavların bitmesi, Ramazan'ın başlangıcı, bayramın gelişi...

yarın arefe. bayram için baklava yapacağım inşallah. birkaç gün hiçbir meşguliyetim olmadan dinlenebilmek harika bir şey. çok yoruldum. evet güzel bir aydı ama aynı zamanda sınavlarım, ödevlerim ve sunumlarım vardı. bayağı yoğundum. günlerce sadece uyumak için eve geldim. sonra ertesi sabah yine dışarı. öyle bir ay oldu. olabildiğince kuran okudum. rahatladım, ağladım, düşündüm, dua ettim, mutlu oldum, arkadaşlarımla vakit geçirdim, okulun işlerine baktım, staja gittim, uykum geldi, başım döndü, karnım guruldadı... öyle işte. bir an bile oturup da duramadım şöyle. bugün de öyle bir dinlendim. sonra annemin kucağına başımı koyup ağladım. iyi geldi. sonra kötü geldi. ikisi de vardı. herkesle gülüp sonra bana gelip ağlıyorsun dedi. anneme ağlamayıp kime ağlayacağım ki zaten? güzeldi işte. insanın sevildiğini kesinlikle inandığı tek kişi annesi değil mi? çok şükür. annemin varlığı bana güç veriyor.

güzel şeyler oldu. aklımdan çıkmıyor. bakalım neler olacak diye bekliyorum. iki hafta sonrası için şimdiden planlar yapıyorum. pek de kimseye anlatamıyorum. çünkü anlatınca sanki olmuyor. sanki anlatınca bozuluyor gibi. neyse.

kıyafet alışverişine çıkacağım inşallah. iki hafta sonra hatta 10 gün falan kalmış ne iki haftası.. kendime şöyle güzel bir ceket alsam diyorum. bakalım. gerçi bana etek yakışıyor sanki ama neyse. ablama da ayakkabısını getirmesini rica ettim. bir süredir bu gündemleyim ve bu günü bekliyorum. pek de kimseye diyemiyorum. sonucu netleşmeden anlatmak hoşuma gitmiyor artık. bugün de geçsin ve sonra yaz ayı gelsin. temmuz. hayırlısı bakalım. dua ettim tüm ramazan boyunca. birçok dua ettim ama bunun için de özellikle dua ettim. 

neyse. geçen gün okulda bir yavru kedi gördüm. minicikti. onu seveyim derken annesi parmağımı baştan sona yırttı. maalesef sol işaret parmağım çiziklerle dolu ve acıyor. olur böyle şeyler. daha çok canımın acıdığı yaralar aldım :DDDDD bu ne ki :DDDD hem de o yaralar kanamayan cinstendi :Dddddd neyse gülesim geldi. keyfim yerindeymiş diyelim. maşallah. bu enderdir. 

neyse işte. buraya yazmasa mıydım acaba güzel şeyler yaşadığımı bilmiyorum ama tam olarak ne oldu anlatmadım da... neyse. daha fazla neyse demeden gitmeliyim. güzelce uyuyup son ramazan gününe uyanacağım inşallah. çok şükür. daha nice Ramazanlarımız olur inşallah. 


iyi geceler <3

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Canım abim ve ablam...

Keşke şimdi ben 7 yaşında olsaydım, ablam 10, abim 13...   Üçümüz bir odada uyurduk. Ben yer yatağında yatardım çünkü daha küçüktüm. Abim ile ablam ise ikiye ayrılmış bir ranzanın iki ayrı yatağında yatarlardı. Geceleri karanlık olunca korkardım, o yüzden hiç uyumayalım isterdim. Abim tembellik yapar asla okul için bir çabaya girmezdi. Ablam incecik bir kızdı, o ne yapsa onu taklit ederdim. Yeni ilkokula başlardım ben de. Yazmayı falan bilmiyorum, okumayı da.. Abim okula gitmeye can atıyorum diye beni garipserdi. Şimdi anlıyorum garipsemesini ama birinci sınıfa başlayacaksın deseler, ben yine can atarım. Ne güzel, bulanık yıllardı.  Ablamla uyduruk ama özgün oyunlarımız vardı mesela. Ne kadar iyi anlaşıyorsak bir o kadar da kavga ederdik üçümüz. Babam evin koridorunun tavanına bir kanca asar, ona bağladığı ip ile salıncak yapar, biz de sallanırdık. Sonra babamın kocaman terlik giymiş ayaklarına otururduk, bizi ayakları ile taşırdı. Biz onu çok güçlü sanırdık,...

hiç yapmamış olmak beni daha çok pişman ederdi

 öyle ani kararlarım oldu benim. ani demeyelim gerçi. artı eksileri hesaplayıp verdiğim kararlar oldu. yapmasaydım daha çok pişman olurdum. hiç bilmemek o ikinci seçeceği beni daha çok rahatsız ederdi. ilk seçenekteyim zaten. neler oluyor görüyorum ve daha çoğunu da göreceğim eğer ikinci seçeceğe doğru gitmezsem.  kimin asıl final canavarı olduğunu bilemiyor insan. bir anda haklıyken haksız duruma da düşüyorsun. hep planlı ve strateji ile yaşaman gerekiyor. en sonunda sen niye böyle yapmadın oluyor. oysa ki onlara imkan veren de sen olmuşsun. kendi iç dünyanda düşüncelere dalmışken birden kafanı kaldırıp çevreye bakıyorsun. meğer o kadar da basit bir denklemde yaşamıyormuşsun. işe git gel. kendini ikna et. tamam. ceket giymeyi bırak. işine bak. başkalarına bakma. insanları dinleme. sonra birden insanların yeri değişiyor. bir anda sana çeşitli suçlamalarla geliyorlar. yaşadığım tam olarak ne bilmiyorum. ama ben bunları çözmek de istemiyorum. ben bu olayların içinde de olmak ist...

YİRMİ ALTINCI YAŞIMIN SON BİR SAAT KIRK BEŞ DAKİKASI

greyfurt sıkıp üzerine maden suyu koydum ve içiyorum. çok güzel oluyor. son bir yılda neler yaptığımı düşünüyorum. bu yıl anlatmaya değer pek bir şey olmadı aslında. aynı yerde çalışıyorum, aynı yerde okuyorum. ama taşındım mesela evet. artık başka bir evdeyiz.  beni strese sokan ve aslında beni hapseden, beni zincirleyen 4 şey vardı. iki tanesinden kurtuldum. biri ev idi biri de kötü yöneticiydi. bu yaşımda hakkımı savundum, stresimi azaltmak için çok uğraştım. eğitimler aldım, sakinleşmeye çalıştım. bu yaşımda psikolog seanslarım bitti. artık psikoloğa gitmiyorum. ihtiyacım var mı hala bilmiyorum ama şu anlık iyiyim.  bu yaşımda koçluk seansları aldım. çok faydalıydı. hayat amacımı öğrendim, neler yapmak istediğimi gördüm. hem de nasıl mış gibi yapabileceğimi gördüm. mış gibi yapmak benim için bir hayatta kalma modeli. mecburen. bu yaşımda da işimden ayrılmak çok istedim ama olmadı. önceki yaşımda nerede çalışıyorsam ve ne yapıyorsam yine aynı şeyleri yapıyorum.  eşim y...