Ana içeriğe atla

Sen Öyle Sanarsın

Ama aslında öyle değildir.

Mesela o kadar da sevmemişsindir o bölümü ama sen seviyorum sanıp okumuşsundur. Ya da güzeldir sanıp bir kitaba başlamışsındır ama aylardır bitirememişsindir ve o kitap yüzünden başka bir kitaba da başlayamamışsındır. Güvenip en değerlini anlatmışsındır mesela bir dostuna ama aslında güvenmemen gereken biri olup çıkmıştır. 

Bir karar verirsin daha iyisi olmasını bekleyerek ama aslında seni içinden öldürüyordur. 

Çok zor geliyor bazı şeyler. Düşünmek, düşünmemek, uyumak, uyanmak, yaşamak, ölmek... Sanırım en zoru düşünmemek. Onu düşünmemek ya da bunu... Ya da şu şiiri, bu şarkıyı, o anıyı ya da tüm o alakaları...

Vazgeçtim. En zoru bahsetmemek bence. Aklından asla çıkmayan şeyler hakkında bahsetmemek çok zor. Eskiden hiçbir şeyimden bahsetmezdim kimseye. Neden şimdi susmak istemiyorum diye düşünsem tek cevap gelir aklıma; "İlk defa beni heyecanlandıran bir şeylerim var". Elbette bundan bahsetmek için can atarım. Konuşmak isterim ama bu ben yokken sizlerin konuşması anlamına gelmez değil mi? Ya da başkalarına sorup onlardan öğrenmek... Bana sorun. Buradayım. Açıkça sorun, anlatmaya can atıyorum ya ben, size de anlatırım ki. Bahsetmekten çekinmem.

Çekinmezdim.

Artık tek bir şey bile bahsedesim yok. Değersizsiniz artık gözümde. Çok anlamsız her şey. Böylece kendime anlatır, kendimi dinlerim ama gidip de kimseye bahsetmem artık. Bahsetmem.


Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Canım abim ve ablam...

Keşke şimdi ben 7 yaşında olsaydım, ablam 10, abim 13...   Üçümüz bir odada uyurduk. Ben yer yatağında yatardım çünkü daha küçüktüm. Abim ile ablam ise ikiye ayrılmış bir ranzanın iki ayrı yatağında yatarlardı. Geceleri karanlık olunca korkardım, o yüzden hiç uyumayalım isterdim. Abim tembellik yapar asla okul için bir çabaya girmezdi. Ablam incecik bir kızdı, o ne yapsa onu taklit ederdim. Yeni ilkokula başlardım ben de. Yazmayı falan bilmiyorum, okumayı da.. Abim okula gitmeye can atıyorum diye beni garipserdi. Şimdi anlıyorum garipsemesini ama birinci sınıfa başlayacaksın deseler, ben yine can atarım. Ne güzel, bulanık yıllardı.  Ablamla uyduruk ama özgün oyunlarımız vardı mesela. Ne kadar iyi anlaşıyorsak bir o kadar da kavga ederdik üçümüz. Babam evin koridorunun tavanına bir kanca asar, ona bağladığı ip ile salıncak yapar, biz de sallanırdık. Sonra babamın kocaman terlik giymiş ayaklarına otururduk, bizi ayakları ile taşırdı. Biz onu çok güçlü sanırdık,...

hiç yapmamış olmak beni daha çok pişman ederdi

 öyle ani kararlarım oldu benim. ani demeyelim gerçi. artı eksileri hesaplayıp verdiğim kararlar oldu. yapmasaydım daha çok pişman olurdum. hiç bilmemek o ikinci seçeceği beni daha çok rahatsız ederdi. ilk seçenekteyim zaten. neler oluyor görüyorum ve daha çoğunu da göreceğim eğer ikinci seçeceğe doğru gitmezsem.  kimin asıl final canavarı olduğunu bilemiyor insan. bir anda haklıyken haksız duruma da düşüyorsun. hep planlı ve strateji ile yaşaman gerekiyor. en sonunda sen niye böyle yapmadın oluyor. oysa ki onlara imkan veren de sen olmuşsun. kendi iç dünyanda düşüncelere dalmışken birden kafanı kaldırıp çevreye bakıyorsun. meğer o kadar da basit bir denklemde yaşamıyormuşsun. işe git gel. kendini ikna et. tamam. ceket giymeyi bırak. işine bak. başkalarına bakma. insanları dinleme. sonra birden insanların yeri değişiyor. bir anda sana çeşitli suçlamalarla geliyorlar. yaşadığım tam olarak ne bilmiyorum. ama ben bunları çözmek de istemiyorum. ben bu olayların içinde de olmak ist...

YİRMİ ALTINCI YAŞIMIN SON BİR SAAT KIRK BEŞ DAKİKASI

greyfurt sıkıp üzerine maden suyu koydum ve içiyorum. çok güzel oluyor. son bir yılda neler yaptığımı düşünüyorum. bu yıl anlatmaya değer pek bir şey olmadı aslında. aynı yerde çalışıyorum, aynı yerde okuyorum. ama taşındım mesela evet. artık başka bir evdeyiz.  beni strese sokan ve aslında beni hapseden, beni zincirleyen 4 şey vardı. iki tanesinden kurtuldum. biri ev idi biri de kötü yöneticiydi. bu yaşımda hakkımı savundum, stresimi azaltmak için çok uğraştım. eğitimler aldım, sakinleşmeye çalıştım. bu yaşımda psikolog seanslarım bitti. artık psikoloğa gitmiyorum. ihtiyacım var mı hala bilmiyorum ama şu anlık iyiyim.  bu yaşımda koçluk seansları aldım. çok faydalıydı. hayat amacımı öğrendim, neler yapmak istediğimi gördüm. hem de nasıl mış gibi yapabileceğimi gördüm. mış gibi yapmak benim için bir hayatta kalma modeli. mecburen. bu yaşımda da işimden ayrılmak çok istedim ama olmadı. önceki yaşımda nerede çalışıyorsam ve ne yapıyorsam yine aynı şeyleri yapıyorum.  eşim y...