Saate bakarsak cumartesi çoktan oldu. Ama ben tembel biri olarak çok geç uyuyorum. Bu yüzden benim cuma günüm daha bitmedi :)
Bu gün cuma idi ve sabah annemin zorla pirinç aldırması dışında evden çıkmadım. Dün ise bugünün aksine hep bir hareket halindeydim. Bugün tam bir tembellik vardı üstümde :)
Bugün kendime twitter hesabı açtım ama sahte isim ve soyad kullanarak :) Amacım kötü bir şey yapmak değil sadece öyle duracak. Profil falan düzenledim. Güzel bir şey oldu :) Hesabı açtıktan bir kaç saat sonra twitter hesabımı askıya aldı :) Sonra askıdan kurtardım, yarım saat sonra yine askıya alındı :) İlk günden hatta saatlerden ilk limitimi de yedim :) Şuan limiti aştığım için tweet atamıyorum :) Limitimi aştığım anda twitter'a hem One Direction grubundan Louis ve Liam hem de Cody Simpson twitter'a girdi ve ben onlara "follow me please" yazamadım :D Zaten bu hesabı açmamın nedeni bu. Yani kendine Directioner hesabı açtım. Justin Bieber , One Direction, Cody, Selena , Demi Lovato, Rihanna falan filan...
Çok gereksiz ama zaten iki gün sonra okullar açılıyor ve ben "süper inek" oluyorum inşallah :)
Bugün evde küflendiğimi söyledim. Bir de dün akşam başka bir arkadaşıma telefon kabı yaptım. Kendisi Directioner bu yüzden telefon kabına One Direction'ın amblemi olan 1D yazısını yazdım. Aslında yapıştırdım. Neyse oralara girmeyelim :)
Telefon ile çekildiği için fotoğraflar pek güzel değil. Zaten tek sıkıntım şu fotoğraf mevzusu.
Annem süpürge almıştı. Süpürge paketinden de koli kartonları çıktı. Telefon kabını o kartondan yapıyorum ve üzerine kumaş yapıştırıyorum. Yeşil kumaşın üzerine, içinde yeşil , pembe, turuncu tonlarında renkleri olan çiçek desenli kumaştan 1D yazısını kesip yapıştırdım. Çok uzun cümle oldu. Devrik olmuştur kesin... Şimdi kontrol ettim de düzgün yazmışım ya. Aferin bana :)
Ona telefon kabı yaptığımı duyunca arkadaşım çok sevindi :) Onu mutlu etmeyi çok seviyorum :) ( Bu arada bu son iki cümledeki "o" kelimesini "he" diye değil "she" diye çevirirseniz mutlu olurum :D)
Saat gecenin üçü. Bu saate kadar neden ayakta durduğum merak konusu.
Bu arada televizyonda Kore filmi yayınladılar. "Tsunamiden Kaçış" diye bir film. Bu filme SECRET GARDEN dizisinde oynayan baş aktris kadın oynuyor. Kanalı açtım çekik gözlüleri gördüm. Dedim ki "etrafta bir yazı falan göreyim de Kore mi anlayayım" . Kadını görünce "Aha! Bu o kadın 'Gil Ra İm'. Koreli bu kadın. Film de Kore filmi o zaman. İzleyeyim bari" dedim. Tabi gecenin bir vakti kendi kendime konuşmadım. Aklımdan böyle düşündüm :)
Velhasılıkelam filmi izledim ve bir baktım heyecandan ellerimi yemişim :) Bazı yerler acayip montaj duruyordu ama Kore ya görmezlikten geldim. Dublaj idi ama ben söylediklerini içimden Koreceye çevirmeye çalıştım. "Anne" "baba" "seni gerçekten seviyorum" "iyiyim" "merhaba" "tamam" gibi şeyler :) Beni çevirmen sanmayın. İngilizce kadar iyi Korece bilmiyorum. İngilizceyi pek bilmediğimi düşünürsek... Siz anladınız :)
Well.. So... I... am... boring... :) Tamam uzatmayacağım.
Bugün de böyle bitiyor.
Herkese iyi geceler. Uyumakta olanlara tatlı rüyalar. Bana da iyi dizi izlemeler :)
Güle güle..:)
Bu gün cuma idi ve sabah annemin zorla pirinç aldırması dışında evden çıkmadım. Dün ise bugünün aksine hep bir hareket halindeydim. Bugün tam bir tembellik vardı üstümde :)
Bugün kendime twitter hesabı açtım ama sahte isim ve soyad kullanarak :) Amacım kötü bir şey yapmak değil sadece öyle duracak. Profil falan düzenledim. Güzel bir şey oldu :) Hesabı açtıktan bir kaç saat sonra twitter hesabımı askıya aldı :) Sonra askıdan kurtardım, yarım saat sonra yine askıya alındı :) İlk günden hatta saatlerden ilk limitimi de yedim :) Şuan limiti aştığım için tweet atamıyorum :) Limitimi aştığım anda twitter'a hem One Direction grubundan Louis ve Liam hem de Cody Simpson twitter'a girdi ve ben onlara "follow me please" yazamadım :D Zaten bu hesabı açmamın nedeni bu. Yani kendine Directioner hesabı açtım. Justin Bieber , One Direction, Cody, Selena , Demi Lovato, Rihanna falan filan...
Çok gereksiz ama zaten iki gün sonra okullar açılıyor ve ben "süper inek" oluyorum inşallah :)
Bugün evde küflendiğimi söyledim. Bir de dün akşam başka bir arkadaşıma telefon kabı yaptım. Kendisi Directioner bu yüzden telefon kabına One Direction'ın amblemi olan 1D yazısını yazdım. Aslında yapıştırdım. Neyse oralara girmeyelim :)
Telefon ile çekildiği için fotoğraflar pek güzel değil. Zaten tek sıkıntım şu fotoğraf mevzusu.
Annem süpürge almıştı. Süpürge paketinden de koli kartonları çıktı. Telefon kabını o kartondan yapıyorum ve üzerine kumaş yapıştırıyorum. Yeşil kumaşın üzerine, içinde yeşil , pembe, turuncu tonlarında renkleri olan çiçek desenli kumaştan 1D yazısını kesip yapıştırdım. Çok uzun cümle oldu. Devrik olmuştur kesin... Şimdi kontrol ettim de düzgün yazmışım ya. Aferin bana :)
Ona telefon kabı yaptığımı duyunca arkadaşım çok sevindi :) Onu mutlu etmeyi çok seviyorum :) ( Bu arada bu son iki cümledeki "o" kelimesini "he" diye değil "she" diye çevirirseniz mutlu olurum :D)
Saat gecenin üçü. Bu saate kadar neden ayakta durduğum merak konusu.
Bu arada televizyonda Kore filmi yayınladılar. "Tsunamiden Kaçış" diye bir film. Bu filme SECRET GARDEN dizisinde oynayan baş aktris kadın oynuyor. Kanalı açtım çekik gözlüleri gördüm. Dedim ki "etrafta bir yazı falan göreyim de Kore mi anlayayım" . Kadını görünce "Aha! Bu o kadın 'Gil Ra İm'. Koreli bu kadın. Film de Kore filmi o zaman. İzleyeyim bari" dedim. Tabi gecenin bir vakti kendi kendime konuşmadım. Aklımdan böyle düşündüm :)
Velhasılıkelam filmi izledim ve bir baktım heyecandan ellerimi yemişim :) Bazı yerler acayip montaj duruyordu ama Kore ya görmezlikten geldim. Dublaj idi ama ben söylediklerini içimden Koreceye çevirmeye çalıştım. "Anne" "baba" "seni gerçekten seviyorum" "iyiyim" "merhaba" "tamam" gibi şeyler :) Beni çevirmen sanmayın. İngilizce kadar iyi Korece bilmiyorum. İngilizceyi pek bilmediğimi düşünürsek... Siz anladınız :)
Well.. So... I... am... boring... :) Tamam uzatmayacağım.
Bugün de böyle bitiyor.
Herkese iyi geceler. Uyumakta olanlara tatlı rüyalar. Bana da iyi dizi izlemeler :)
Güle güle..:)
Yorumlar
Yorum Gönder