Ana içeriğe atla

Hİ :)

  İngilizce bir giriş yapmak isterdim tabi ama... neyse..

  Bugün salı idi yani spora gittim. Spora gittiğim tesiste ramen satılıyordu :) 3 liraya bardakta ramen vardı ve annem hep "boş ver, alma" dediği için alamadım.



  Dün gece arkadaşım için telefon kabı yaptım. Arkadaşımın telefonuna tam olmayabilir :) O zaman boşuna yapmış gibi olacağım. Pembe üzerine beyaz puantiyeli kumaş ile yaptım telefon kabını.Yani fabrika yapımı olmadığı için biraz garip oldu :) (Ağabeyim her zaman ki gibi bir çok hata buldu.).Yorumlarınızı beklerim :)

  Hani dün demiştim ya keman müziği vardı. Paylaşmıştım sizlerle. Be Strange melodisini kemanda çalabiliyorum !!1!1bir!! :) Bir video buldum. Bu video da bir kız çok ayrıntılı bir şekilde kemanda nasıl çalındığını gösteriyor. İngilizce konuşuyor kız ve ben çoğu şeyi anlamadım :) Tabi bu gülünecek bir şey değil burada ağlıyorum :P Ciddi olamıyorum :)

  Evde hala önceden almış olduğum noodle'ım duruyor. Bugün noodle tariflerine baktım. En hızlı 15 dakikada yapılabiliyormuş. Yarın ya da yarından da yakın bir zaman da o noodle yiyeceğim inşallah :)

  Korece çalışmadım bugün. Zaten kemanı iki yıldır çalmıyordum. Parmak uçlarım tellere çok sert basmaktan dolayı acıyor. Hala acıyor.

  Bu arada şapkalı "a"yı klavyede bulamadığım için "hala" derken babamın kız kardeşi olan "hala"dan bahsetmediğimi Türk olanlar anladı ama blogtaki translate yerinden başka dile çevrildiğinde babamın kız kardeşi olarak çevirecekler. Buna eminim. Bu yüzden bu çeviriler yüzünden yabancılar beni takmıyor. Bak bu "takmıyor" lafını da kim bilir nasıl çevirirler :) İşte ilk defa atarlı* halimi görmüş bulunuyorsunuz. (* kızgın, isyankar, teenager :D)

  Bu işler gerçekten zor. Okullar açılınca bu blog tarla olacak :) Ne de olsa bir hafta sonra bu blog harikalığı sona ereceği için günlük konuşma biçimimde yazıyorum. Saygısızlık oluyor mudur ki ?

  Bugünlük bu kadar. Bambaşka bir günde yine buluşmak dileği ile...

  Güle güle..:)
  (kafiyeye dikkat)

http://statigr.am/selmekra

Yorumlar

  1. Verişa Uçmaz9 Şubat 2013 09:45

    acaba telefon kabı oldu mu selime hanım ? bu hususa hiç değinmemişsiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. daha arkadaşlarım ile bulusmadim. pazartesi günü okulda arkadaslarima vercegim telefon kaplarini inşallah. o zaman yazarım. yorumunuz için teşekkürler :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Canım abim ve ablam...

Keşke şimdi ben 7 yaşında olsaydım, ablam 10, abim 13...   Üçümüz bir odada uyurduk. Ben yer yatağında yatardım çünkü daha küçüktüm. Abim ile ablam ise ikiye ayrılmış bir ranzanın iki ayrı yatağında yatarlardı. Geceleri karanlık olunca korkardım, o yüzden hiç uyumayalım isterdim. Abim tembellik yapar asla okul için bir çabaya girmezdi. Ablam incecik bir kızdı, o ne yapsa onu taklit ederdim. Yeni ilkokula başlardım ben de. Yazmayı falan bilmiyorum, okumayı da.. Abim okula gitmeye can atıyorum diye beni garipserdi. Şimdi anlıyorum garipsemesini ama birinci sınıfa başlayacaksın deseler, ben yine can atarım. Ne güzel, bulanık yıllardı.  Ablamla uyduruk ama özgün oyunlarımız vardı mesela. Ne kadar iyi anlaşıyorsak bir o kadar da kavga ederdik üçümüz. Babam evin koridorunun tavanına bir kanca asar, ona bağladığı ip ile salıncak yapar, biz de sallanırdık. Sonra babamın kocaman terlik giymiş ayaklarına otururduk, bizi ayakları ile taşırdı. Biz onu çok güçlü sanırdık,...

hiç yapmamış olmak beni daha çok pişman ederdi

 öyle ani kararlarım oldu benim. ani demeyelim gerçi. artı eksileri hesaplayıp verdiğim kararlar oldu. yapmasaydım daha çok pişman olurdum. hiç bilmemek o ikinci seçeceği beni daha çok rahatsız ederdi. ilk seçenekteyim zaten. neler oluyor görüyorum ve daha çoğunu da göreceğim eğer ikinci seçeceğe doğru gitmezsem.  kimin asıl final canavarı olduğunu bilemiyor insan. bir anda haklıyken haksız duruma da düşüyorsun. hep planlı ve strateji ile yaşaman gerekiyor. en sonunda sen niye böyle yapmadın oluyor. oysa ki onlara imkan veren de sen olmuşsun. kendi iç dünyanda düşüncelere dalmışken birden kafanı kaldırıp çevreye bakıyorsun. meğer o kadar da basit bir denklemde yaşamıyormuşsun. işe git gel. kendini ikna et. tamam. ceket giymeyi bırak. işine bak. başkalarına bakma. insanları dinleme. sonra birden insanların yeri değişiyor. bir anda sana çeşitli suçlamalarla geliyorlar. yaşadığım tam olarak ne bilmiyorum. ama ben bunları çözmek de istemiyorum. ben bu olayların içinde de olmak ist...

YİRMİ ALTINCI YAŞIMIN SON BİR SAAT KIRK BEŞ DAKİKASI

greyfurt sıkıp üzerine maden suyu koydum ve içiyorum. çok güzel oluyor. son bir yılda neler yaptığımı düşünüyorum. bu yıl anlatmaya değer pek bir şey olmadı aslında. aynı yerde çalışıyorum, aynı yerde okuyorum. ama taşındım mesela evet. artık başka bir evdeyiz.  beni strese sokan ve aslında beni hapseden, beni zincirleyen 4 şey vardı. iki tanesinden kurtuldum. biri ev idi biri de kötü yöneticiydi. bu yaşımda hakkımı savundum, stresimi azaltmak için çok uğraştım. eğitimler aldım, sakinleşmeye çalıştım. bu yaşımda psikolog seanslarım bitti. artık psikoloğa gitmiyorum. ihtiyacım var mı hala bilmiyorum ama şu anlık iyiyim.  bu yaşımda koçluk seansları aldım. çok faydalıydı. hayat amacımı öğrendim, neler yapmak istediğimi gördüm. hem de nasıl mış gibi yapabileceğimi gördüm. mış gibi yapmak benim için bir hayatta kalma modeli. mecburen. bu yaşımda da işimden ayrılmak çok istedim ama olmadı. önceki yaşımda nerede çalışıyorsam ve ne yapıyorsam yine aynı şeyleri yapıyorum.  eşim y...