Ana içeriğe atla

Neden

Yani ben şimdi neden böyle bir hayat yaşamalıyım? Niye bu tarz şeyler başıma geliyor? Yoruldum arkadaşlar.

Bazen diyorum ki, "Selime, yine iyi dayanıyorsun maşallah".

Çok şükür her şey güzel, muhteşem fakat bende bir sorun var sanırım.

Çok zorluyorum. Çok inat ediyorum sanırım. Sıkılıyorum da. Yani olmuyorsa da olmuyordur ya hani, bunu unutuyorum mesela. Ayrıca biraz anlama kıtı olduğumu düşünmeye de başladım.

Sporcu olmak isterdim. Yani bunu kesinlikle Dangal izlediğim için demiyorum ama insan özenmiyor değil arkadaşlar. İkinci kez izledim ve böyle bir hoşuma gitti. Ağladım, güldüm, mutlu oldum falan. Ne güzel film yapıyor bu Hindistan ya. Birkaç Oscar falan vermeleri lazım değil mi?

Birkaç dil öğrenmek ve bu sırada kilo vermek istiyorum. Birkaç gündür hayalim hostes olmak. Hosteslik bence muhteşem bir meslek. Çok güzel olmaz mı ama? Bir güzel başörtümü takarım hostesliğimi yaparım. Makyaj yaptıracaklar sanırım yani ama neyse o da kabülüm yani, sorun değil.

Olur öyle ya.

Geçen yıllarda başörtülü pilota izin verilmiyordu. Araştırmıştım ve nedeninin pilot ve hosteslerin kıyafetlerine uymayacağı düşüncesinde olmalarıymış????? Canlarım siz bana yetkiyi verin öyle bir uydururum ki erkek pilotlar bile der ki "Aman Tanrım lütfen ben de tesettüre gireceğim".

Tamam abartıyorum tabi ki.

Ama yapabilirim. Saçma sapan nedenlerle insanların önünü kapamayın. Yobazlık buna deniyor işte maloşlar.

Ben tekrardan hayatın anlamını sorgulamaya devam etmeyi düşünüyorum. Eğer tesettürlü hostes kostümü tasarlarsam size uğrarım canlarım. İnşallah yani.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Canım abim ve ablam...

Keşke şimdi ben 7 yaşında olsaydım, ablam 10, abim 13...   Üçümüz bir odada uyurduk. Ben yer yatağında yatardım çünkü daha küçüktüm. Abim ile ablam ise ikiye ayrılmış bir ranzanın iki ayrı yatağında yatarlardı. Geceleri karanlık olunca korkardım, o yüzden hiç uyumayalım isterdim. Abim tembellik yapar asla okul için bir çabaya girmezdi. Ablam incecik bir kızdı, o ne yapsa onu taklit ederdim. Yeni ilkokula başlardım ben de. Yazmayı falan bilmiyorum, okumayı da.. Abim okula gitmeye can atıyorum diye beni garipserdi. Şimdi anlıyorum garipsemesini ama birinci sınıfa başlayacaksın deseler, ben yine can atarım. Ne güzel, bulanık yıllardı.  Ablamla uyduruk ama özgün oyunlarımız vardı mesela. Ne kadar iyi anlaşıyorsak bir o kadar da kavga ederdik üçümüz. Babam evin koridorunun tavanına bir kanca asar, ona bağladığı ip ile salıncak yapar, biz de sallanırdık. Sonra babamın kocaman terlik giymiş ayaklarına otururduk, bizi ayakları ile taşırdı. Biz onu çok güçlü sanırdık,...

KARUTA

  Merhaba arkadaşlar,   Size farklı bir yazıda sırf Karuta oyununu anlatmak istiyorum.   Chihayafuru animesi Karuta isimli bir kart oyunu etrafında dönen bir anime. Ve ben bu oyuna aşık oldum. O kadar havalı bir oyun ki size anlatmak istiyorum. Japonya'nın önemli şairlerinden toplam 100 adet şiir bulmuşlar ve bu şiirleri kartlara yazmışlar. Toplam 200 kart var çünkü 100 tanesi oyunda kullanmak için 100 tanesi okuyucunun okuması için. Önce iki kişi bu yüz karttan 22'şer tane alıyor ve önüne üç sıra olacak şekilde şiirler gözükür halde diziyor. Okuyucu da bir kart seçip kartı okurken o kartın aynısını oyuncular oyun sahası içindeki kartların içinden bulup kartı almaya çalışıyor. Oyunun başında 15 dakika kartların yerini ezberleme süresi veriliyor. Çok hızlı olunması gereken bir oyun. Kartları alırken fırlatabiliyorlar. Yani annemin deyişiyle "pervasız bir oyun" :) İşte bu pervasızlığı da beni benden aldı arkadaşlar :)   Karuta kartları alttaki resimdeki gibi a...

hiç yapmamış olmak beni daha çok pişman ederdi

 öyle ani kararlarım oldu benim. ani demeyelim gerçi. artı eksileri hesaplayıp verdiğim kararlar oldu. yapmasaydım daha çok pişman olurdum. hiç bilmemek o ikinci seçeceği beni daha çok rahatsız ederdi. ilk seçenekteyim zaten. neler oluyor görüyorum ve daha çoğunu da göreceğim eğer ikinci seçeceğe doğru gitmezsem.  kimin asıl final canavarı olduğunu bilemiyor insan. bir anda haklıyken haksız duruma da düşüyorsun. hep planlı ve strateji ile yaşaman gerekiyor. en sonunda sen niye böyle yapmadın oluyor. oysa ki onlara imkan veren de sen olmuşsun. kendi iç dünyanda düşüncelere dalmışken birden kafanı kaldırıp çevreye bakıyorsun. meğer o kadar da basit bir denklemde yaşamıyormuşsun. işe git gel. kendini ikna et. tamam. ceket giymeyi bırak. işine bak. başkalarına bakma. insanları dinleme. sonra birden insanların yeri değişiyor. bir anda sana çeşitli suçlamalarla geliyorlar. yaşadığım tam olarak ne bilmiyorum. ama ben bunları çözmek de istemiyorum. ben bu olayların içinde de olmak ist...